halkHukuk: herkes için hak,
herkes için hukuk, her zaman adalet

S
Sen
Bir binanın yöneticisiyim. Aidatlarını 1 yıldır ödemeyen bir kiracıya icra açtık. Yönetici olan beni her yerden engellemişti ilk konuşmamızda. Yakın zamanda bina girişini görecek şekilde bir tane bina kapısına bir tane de kendi kapısının(giriş katta üstüne kamera taktırmış. Binada yaşayanlar bana bunu iletti. Ben de gittim 2 kamerayı zarar vermeden gece(halı saha maçından dönüyordum 23 gibi söktüm. Seyyar merdiven sol elimde, iki kamera sağ elimde 1 veya 2 basamak merdivenden üst kata çıkarken kiracı ve bir hanımefendi daireden çıkıp polisi arayın ver kameralarımızı diye bağırdılar. Bir hanımefendi merdiveni almaya yeltendi, verdim. Diğer hanımefendi ise kameraları almak için üzerime geldi ve merdiven basamağının bana uzak ona yakın tarafına 2 kamerayı yavaşça bıraktım ve aldı. Sonrasında karakola gittim olayı anlattım evine git şikayet yok sorun yok dediler. 1 hafta sonra çağrıldım. Yanındaki hanımefendi ifadesinde olayı görmedim o sırada polisi aramak için içeri girdim, döndüğümde şahıs yoktu ve 2.hanımefendi kanlar içindeydi demiş. Şahitlik yapacak 5 kişi vardı ama şikayetçi hanımefendi çevrede sorunlu olarak biliniyor ondan korktuklarını söyleyerek şahit olmak istemediler son gün. Ben yine de şahit olabilecek kişilere ifademde yer verdim. Yapılan suçlamalar: -Benim kalçama ve göğsüme dokundu(raporu varmış, -Dizlerim kanlar içinde ve kollarımda da bir şeyler(raporu varmış, -Kameralarımı kırdı, fırlattı, -Evime girmeye çalıştı, -Hakaret ve tehdit, -Paramı çaldı İfade verdim, kamerayı söktüm ama onlar merdiven ve kamerayı alınca evlerine girdiler ve ben de binadan çıktım karakola gittim dedim. Mevcutlu sevk edildim, mahkeme adli kontrol ile serbest bıraktı. Ama mahkemede yazılan kağıtta 102 maddesi 2.cümlesi sarkıntılık ve basit yaralama olduğuna dair kuvvetli şüphe yazmışlar, başka bir şey yazmıyor. Davası açılacakmış. Oradaki polisler, avukatım bir şey çıkmaz dediler ama ben yine de korkuyorum. Sicilim temiz. 1-Benim adli kontrol şikayet veya itirazla bozulur mu ve tutuklanır mıyım? 2-Mahkeme ne zaman açılır? 3-Hapise girer miyim? Evetse ne kadar? 4-Hükmün geri açıklanması, iyi hal vb. şeyler uygulanır mı?
H
Hukuk Asistanı

İlgili Kanun Maddeleri: CMK Madde 109, CMK Madde 110, CMK Madde 112

1- Adli Kontrol Şikayet veya İtirazla Bozulur mu ve Tutuklanır mı?

CMK Madde 109'a göre, adli kontrol bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada tutuklama sebeplerinin varlığı halinde uygulanan bir tedbirdir. Adli kontrol altına alınan şüpheli, belirli yükümlülüklere tabi tutulur. Ancak, adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli hakkında CMK Madde 112 gereği tutuklama kararı verilebilir. Dolayısıyla, adli kontrol şikayet veya itirazla bozulmaz ancak adli kontrol yükümlülüklerini ihlal etmeniz durumunda tutuklanabilirsiniz.

2- Mahkeme Ne Zaman Açılır?

Davalar genellikle adli kontrol kararı verildikten sonra açılır. Mahkeme tarihi adli kontrol kararının ardından belirlenir. Duruşma tarihi genellikle adli kontrol kararının verildiği tarihten itibaren kısa bir süre içinde belirlenir. Dolayısıyla, mahkeme genellikle adli kontrol kararından sonra kısa bir süre içinde açılır.

3- Hapise Girer miyim? Evetse Ne Kadar?

CMK Madde 112'ye göre, adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli hakkında tutuklama kararı verilebilir. Eğer adli kontrol yükümlülüklerinizi ihlal ederseniz ve tutuklama kararı verilirse hapise girebilirsiniz. Tutukluluk süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde ise iki aydan fazla olamaz. Dolayısıyla, adli kontrol yükümlülüklerinizi ihlal etmeniz durumunda tutuklanabilir ve hapise girebilirsiniz.

4- Hükmün Geri Açıklanması, İyi Hal vb. Şeyler Uygulanır mı?

Davada hükmün geri açıklanması, iyi hal indirimi gibi durumlar mahkemenin takdirindedir. Bu tür durumlar genellikle suçun niteliği, şüphelinin tutum ve davranışları, olayın işlendiği koşullar gibi faktörlere göre değerlendirilir. Sicilinizin temiz olması, iyi hal göstermeniz durumunda hükmün geri açıklanması veya cezada indirim talep edebilirsiniz. Ancak, bu durumlar mahkemenin takdirindedir ve davanın seyrine göre değerlendirilir.

Sonuç olarak, adli kontrol yükümlülüklerinizi ihlal etmemeniz ve davada lehinize deliller sunmanız önemlidir. Mahkeme sürecinde avukatınızın desteğinden faydalanarak savunmanızı etkili bir şekilde yapabilirsiniz.İlgili kanun maddeleri: CMK Madde 112 - tedbirlere uymama

İlgili Kanun Maddeleri:

kanun türü: ceza muhakemesi kanunu

kanun maddesi: madde 109 - adlî kontrol

kanun: (1) bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir. (2) kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde de, adlî kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir. (3) adlî kontrol, şüphelinin aşağıda gösterilen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir: a) yurt dışına çıkamamak. b) hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak. c) hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak. d) her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek. e) özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek. f) şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak. g) silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek. h) cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak. i) aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek. j) konutunu terk etmemek. k) belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek. l) belirlenen yer veya bölgelere gitmemek. (4) maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir. hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, uyap kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de adlî kontrol kararı verebilir. (5) hâkim veya cumhuriyet savcısı (d) bendinde belirtilen yükümlülüğün uygulamasında şüphelinin meslekî uğraşılarında araç kullanmasına sürekli veya geçici olarak izin verebilir. (6) adlî kontrol altında geçen süre, şahsî hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemez. bu hüküm, maddenin üçüncü fıkrasının (e) ve (j) bentlerinde belirtilen hallerde uygulanmaz. ancak, (j) bendinde belirtilen konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır. (7) kanunlarda öngörülen tutukluluk sürelerinin dolması nedeniyle salıverilenler hakkında adlî kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir.

kanun türü: türk medeni kanunu

kanun maddesi: madde 436 - i. genel olarak

kanun: koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere, hukuk usulü muhakemeleri kanununa tâbidir: 1. karar verilirken ilgilinin bunun sebepleri hakkında bilgilendirilmesi ve karara karşı denetim makamına itiraz edebileceğine yazılı olarak dikkatinin çekilmesi zorunludur. 2. bir kuruma yerleştirilen kişiye, alıkonulma kararına veya kurumdan çıkarılma isteminin reddine karşı en geç on gün içinde denetim makamına itiraz edebileceği derhal yazılı olarak bildirilir. 3. mahkeme kararını gerektiren her istem, gecikmeksizin yetkili hâkime ulaştırılır. 4. yerleştirme kararı veren vesayet makamı veya hâkim durumun özelliklerine göre bu istemin görüşülmesini erteleyebilir. 5. akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalığı olanlar hakkında, ancak resmî sağlık kurulu raporu alındıktan sonra karar verilebilir. vesayet makamının daha önceden bilirkişiye başvurmuş olması hâlinde denetim makamı bundan vazgeçebilir.

kanun türü: ceza muhakemesi kanunu

kanun maddesi: madde 110 - adlî kontrol kararı ve hükmedecek merciler

kanun: (1) şüpheli, cumhuriyet savcısının istemi ve sulh ceza hâkiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adlî kontrol altına alınabilir. (2) hâkim, cumhuriyet savcısının istemiyle, adlî kontrol uygulamasında şüpheliyi bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; kontrolun içeriğini oluşturan yükümlülükleri bütünüyle veya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüpheliyi bunlardan bazılarına uymaktan geçici olarak muaf tutabilir. (3) 109 uncu madde ile bu maddenin birinci ve ikinci fıkra hükümleri, gerekli görüldüğünde, görevli ve yetkili diğer yargı mercileri tarafından da, kovuşturma evresinin her aşamasında uygulanır. (4) şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından 109 uncu madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir.

kanun türü: ceza muhakemesi kanunu

kanun maddesi: madde 112 - tedbirlere uymama

kanun: (1) adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir. hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, uyap kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de tutuklama kararı verebilir. (2) birinci fıkra hükmü, azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali hâlinde de uygulanabilir. ancak, bu durumda tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamaz.