halkHukuk: herkes için hak,
herkes için hukuk, her zaman adalet

S
Sen
Sayın meslektaşlarım, icrada borçlunun yaptığı işlemler 10 yıllık genel zamanaşımını keser mi? Örneğin borçlunun kapak hesabı yaptırması, haciz kaldırma talebi atması vs. Ayrıca dosyaya vekalet sunmak icranın devamını ilişkin bir işlem olarak yorumlanarak zamanaşımını keser mi?
H
Hukuk Asistanı

İcra ve iflas hukukunda, borçlunun yaptığı belirli işlemler zamanaşımını kesme konusunda önemli bir etkiye sahiptir.

Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesine göre, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dolayısıyla, genel olarak bir alacağın tahsili için borçlu aleyhine icra takibi başlatılması gerekmektedir ve bu takip işlemi alacağın zamanaşımına uğramasını engelleyebilmektedir.

Ancak, borçlunun icra dosyasına vekalet sunması veya haciz kaldırma talebinde bulunması gibi işlemler, genel zamanaşımını kesmek için yeterli değildir. İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili maddelerinde belirtilen durumlar dışında, borçlunun icra dosyasına müdahalesi zamanaşımını kesme etkisi yaratmaz.

Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesine göre, icra takibi sırasında ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasıyla ilgili olarak icra tetkik mercii tarafından yapılan incelemede, zamanaşımının kesilip kesilmediği veya tatile uğradığı durumlar dikkate alınır. Bu nedenle, icra dosyasına yapılan belirli işlemlerin zamanaşımını kesme etkisi olup olmadığının değerlendirilmesi için ilgili kanun maddeleri ve icra tetkik merciinin kararları dikkate alınmalıdır.

Sonuç olarak, borçlunun icra dosyasına vekalet sunması veya diğer benzer işlemlerin genel zamanaşımını kesmek için yeterli olmadığı kabul edilmektedir. Ancak, ilgili kanun maddeleri ve icra tetkik mercii kararları doğrultusunda, zamanaşımının kesilip kesilmediği veya borçlunun yaptığı işlemlerin zamanaşımını etkileyip etkilemeyeceği değerlendirilmelidir.

Net Cevap: Borçlunun icra dosyasına vekalet sunması veya diğer benzer işlemler genel zamanaşımını kesmek için yeterli değildir. İlgili kanun maddeleri ve icra tetkik mercii kararları doğrultusunda, zamanaşımının kesilip kesilmediği veya borçlunun yaptığı işlemlerin zamanaşımını etkileyip etkilemeyeceği değerlendirilmelidir.

İlgili kanun maddeleri: TBK 146. - İİK 33/a.

İlgili Kanun Maddeleri:

kanun türü: icra ve iflas kanunu

kanun maddesi: madde 33/a - ilâmın zamanaşımına uğradığı iddiası

kanun: ilâmın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmî vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vâki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dâva açabilir. aksi takdirde icrası istenen ilâmın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. icranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.

kanun türü: icra ve iflas kanunu

kanun maddesi: madde 39 - zamanaşımı

kanun: ilâma müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar. noter senedine müstenit takip, senedin mahiyetine göre borçlar veya ticaret kanunlarında muayyen olan zamanaşımlarına tâbidir.

kanun türü: türk borçlar kanunu

kanun maddesi: madde 146 - i. on yıllık zamanaşımı

kanun: kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.

kanun türü: türk borçlar kanunu

kanun maddesi: madde 157 - 2. alacaklının fiili hâlinde

kanun: bir dava veya def’i yoluyla kesilmiş olan zamanaşımı, dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlar. zamanaşımı, icra takibiyle kesilmişse, alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. zamanaşımı, iflas masasına başvurma sebebiyle kesilmişse, iflasa ilişkin hükümlere göre alacağın yeniden istenmesi imkânının doğumundan itibaren yeniden işlemeye başlar.