halkHukuk: herkes için hak,
herkes için hukuk, her zaman adalet

S
Sen
3 hafta kadar önce yaşadığım bir durumla ilgili danışmak istiyorum. Şirketimde yemek molasında 5 kişilik bir arkadaş grubu olarak sigara içerken makaralı şakalı bir şekilde muhabbet ediyorduk. Sigara içme alanında bulunan ancak tanımadığımız bir kişi bizim kendi içimizde konuştuğumuz bir konuya anlamsızca dahil oldu. Bu katılan şahsın çalıştığı bölümde iş bulunmadığından (bende geçmişte aynı durumu yaşadım Oradan oraya farklı bölümlere gönderilme durumu yaşanıyor. Bu durumla ilgili konuşuyorduk. Durumu yapılan işlemi mülteciliğe benzettiğimi belirttim. Ancak sohbet hala kendi arkadaşlarımla aramızdaydı bu ana kadar dediğim kelimeye takılan bu arkadaş kendisinin o durumu yaşadığını söyledi. Bende yaşadığımı söyledim bir restleşme olmadı. Ancak kafasına takmış olacakki kullandığım mülteci kelimesi ve sözümden dönmemem konularında beni şirketin İK'sı ile ortak çalışan etik kurula şikayet etmiş. Savunmam alınacak. Ben bu duruma nasıl bir savunma yapabilirim? Aklımda birçok yazılabilecek şey var ancak hukuki olarak doğru olan konuyu farklı yere çekmeden yapılabilecek doğru savunma nedir? Şahsın olduğumuz alanda tek şahidi var atölyemizden biri benim 4 şahidim var. Sözlü resmi bir kayıt yok. Saçma sapan çocuk kavgası gibi birşey aslında ama mide bulandırıyor maalesef. Siz değerli üyelerin düşüncelerine danışmak istedim.
H
Hukuk Asistanı

Yaşadığınız durumla ilgili yapacağınız savunmada, Avukatlık Kanunu'nun 137. maddesi olan savunma hakkı ilkesine ve İş Kanunu'nun 96. maddesi olan işçi ve işverenin sorumluluğu ilkesine dikkat etmeniz önemlidir.

Öncelikle, şikayet konusu olan durumun gerçekleştiği anın detaylı bir şekilde anlatılması ve söz konusu şikayetin ne zaman, nasıl ve hangi sebeplerle yapıldığının belirtilmesi gerekmektedir. Savunmanızda, olayın nasıl geliştiğini ve söz konusu kelimenin nasıl kullanıldığını açıkça ifade etmelisiniz.

Ayrıca, şikayet eden kişinin iddialarına karşı çıkarken, olayın aslında bir çalışma ortamında sıkça karşılaşılan konulardan biri olduğunu ve amacınızın herhangi bir kişiyi rencide etmek olmadığını vurgulamalısınız. İş yerindeki samimi muhabbetlerin ve espri anlayışının bu tür durumların yaşanmasına neden olabileceğini belirtmek savunmanızı destekleyebilir.

Ayrıca, şikayetin yapıldığı durumun iş yerindeki genel atmosfer ve ilişkiler göz önüne alındığında, bu tür durumların nasıl çözümlendiği ve benzer durumlarla ilgili daha önce alınan kararların da dikkate alınması gerekmektedir.

Son olarak, savunmanızda olaya tanıklık eden diğer çalışma arkadaşlarının ifadelerine de başvurarak, yaşananların nasıl bir kontekste gerçekleştiğini ve şikayetin asılsız olduğunu destekleyecek deliller sunmanız faydalı olacaktır.

Netice olarak, yapacağınız savunmada olayın gerçekleşme şeklini açıkça anlatmalı, amacınızın herhangi bir kişiyi rencide etmek olmadığını ve iş yerindeki genel atmosferin bu tür durumların yaşanmasına neden olabileceğini ifade etmelisiniz. Ayrıca, tanıkların ifadelerinden de yararlanarak savunmanızı güçlendirebilirsiniz.

Net Cevap: Savunmanızda olayın nasıl geliştiğini açıkça anlatmalı, amacınızın rencide etmek olmadığını vurgulamalı, iş yerindeki genel atmosferi ve benzer durumların nasıl çözümlendiğini belirtmeli, tanıkların ifadelerinden yararlanmalısınız.İlgili kanun maddeleri: Avukatlık Kanunu'nun 137. maddesi - savunma hakkı, İş Kanunu'nun 96. maddesi - işçi ve işverenin sorumluluğu.

İlgili Kanun Maddeleri:

kanun türü: türk ceza kanunu

kanun maddesi: madde 128 - iddia ve savunma dokunulmazlığı

kanun: (1) yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir.

kanun türü: iş kanunu

kanun maddesi: madde 96 - işçi ve işverenin sorumluluğu

kanun: iş denetimi ve teftişine yetkili iş müfettişleri tarafından ifade ve bilgilerine başvurulan işçilere, işverenlerin gerek doğrudan doğruya ve gerek dolayısıyla telkinlerde bulunmaları, işçileri gerçeği saklamaya yahut değiştirmeye sevk veya herhangi bir suretle zorlamaları veyahut işçilerin ilgili makamlara başvurmaları, haber ve ifade vermeleri üzerine, bunlara karşı kötü davranışlarda bulunmaları yasaktır.  işçilerin çalıştıkları veya ayrıldıkları işyerleriyle işverenleri hakkında gerçeğe uygun olmayan haberler vererek gereksiz işlemlerle uğraştırılmaları veya işverenleri haksız yere kötü duruma düşürmeye kalkışmaları ve iş müfettişlerince kendilerinden sorulan hususlar için doğru olmayan cevaplar vererek denetim ve teftişin yapılmasını güçleştirmek veya yanlış bir sonuca vardırmak gibi kötü niyetli davranışlarda bulunmaları yasaktır.

kanun türü: avukatlık kanunu

kanun maddesi: madde 137 - savunma hakkı

kanun: avukatlar hakkında yapılacak kovuşturmalarda, isnat olunan hususun avukata açıkça ve yazılı olarak bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve bu savunma için en az on günlük bir süre tanınması zorunludur.

kanun türü: avukatlık kanunu

kanun maddesi: madde 142 - disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlara itiraz

kanun: baro yönetim kurulunun, disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde şikayetçi veya cumhuriyet savcısı tarafından türkiye barolar birliği yönetim kuruluna itiraz olunabilir. türkiye barolar birliği yönetim kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda şikayet, ihbar veya istem konusu incelemeye değer mahiyette görülürse, evvelki karar kaldırılarak, disiplin kovuşturmasının açılması için dosya evvelki kararı veren baroya gönderilir. türkiye barolar birliği yönetim kurulunun bu kararları kesindir.  baro yönetim kurulunun disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararları süresi içinde itiraz edilmezse kesinleşir. (değişik : 2/5/2001 - 4667/69 md.) birinci fıkra gereğince yapılan itiraz üzerine, türkiye barolar birliği yönetim kurulu tarafından verilen itirazın reddine dair kararlar adalet bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. ancak adalet bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte türkiye barolar birliğine geri gönderir. geri gönderilen bu kararlar, türkiye barolar birliği yönetim kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç türkiye barolar birliği tarafından adalet bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin 6 ncı ve 7 nci fıkraları hükümleri bu halde de kıyasen uygulanır.