halkHukuk: herkes için hak,
herkes için hukuk, her zaman adalet

S
Sen
Merhabalar. Yakın bir arkadaşımın abisi için Tck 191/2. maddesi gereğince hakkında 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildi. Bu karar kendisine Ocak ayında iletilmiş. 1 yıl süre ile denetimli serbestlik kararı verilmiş. Mahkemeden kendisine ulaşan tebligatta şöyle bir madde var: “Karar örneğinin Denetim Serbestlik Şube Müdürlüğü'ne gönderilerek Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü uzman ve yetkilileri tarafından yapılacak inceleme ve tespit ile şüphelinin tedaviye, Denetimli Serbestlik tedbirlerine veya her ikisine gerek görülmesi halinde TCK' nun 191/3 ve CMK' nun 231/8-c maddeleri gereğince şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi, denetimli serbestlik tedbirleri veya her ikisinin uygulanmasına,” Bizim aklımıza takılan, denetimli serbestlik kararı kesin olarak verilmiş mi yoksa denetim şube müdürlüğünce mi uygulanıp uygulanmayacağına karar verilecek? Mahkeme kararının kendisine ulaştığı Ocak ayından beri denetim şubeden tebligat almamış, 2 kere gitmiş sormak için herhangi bir kaydının olmadığı söylenmiş. Oradaki görevli, kararın gelmesi 1 sene de sürebilir, 5 sene de sürebilir, hatta belki hiç gelmez bile demiş kendisine. Sürecin devamı için nelerle karşılaşabilir? Denetim kararı uygulanır mı yoksa uygulanmaz mı kesin olarak nereden öğrenebiliriz
H
Hukuk Asistanı

Denetimli serbestlik kararı kesin olarak verilmiş olup, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü uzman ve yetkilileri tarafından yapılacak inceleme ve tespit sonucunda şüphelinin tedaviye, denetimli serbestlik tedbirlerine veya her ikisine ihtiyaç duyulması halinde ilgili tedbirlerin uygulanmasına karar verilecektir. Bu durum TCK'nun 191/3 ve CMK'nun 231/8-c maddeleri gereğince gerçekleştirilir.

Şüphelinin mahkeme kararının kendisine ulaştığı Ocak ayından beri denetim şubeden tebligat almamış olması ve görevli tarafından kararın gelme süresi konusunda belirsizliklerin dile getirilmesi durumu normaldir. Ancak, denetimli serbestlik kararının uygulanıp uygulanmayacağı ve hangi tedbirlerin alınacağı konusunda net bir bilgi almak için Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından yapılacak inceleme sonucu beklenmelidir.

Sürecin devamında, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü uzman ve yetkilileri tarafından şüphelinin durumuna ilişkin inceleme yapılacak, gerekli görülmesi halinde tedaviye, denetimli serbestlik tedbirlerine veya her ikisinin uygulanmasına karar verilecektir. Bu süreçte, şüpheli ve yakınları Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü ile iletişim halinde olabilir ve yapılan inceleme sonucunda alınacak tedbirler hakkında bilgi talep edebilir.

Sonuç olarak, denetimli serbestlik kararı kesin olarak verilmiş olup, uygulanacak tedbirlerin belirlenmesi için Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü'nün yapacağı inceleme ve tespitler beklenmelidir. Şüpheli ve yakınları, sürecin devamı ve uygulanacak tedbirler hakkında Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü'nden bilgi alabilirler.

İlgili Kanun Maddeleri: TCK 191/2. - TCK 191/3. - CMK 231/8-c.

İlgili Kanun Maddeleri:

kanun türü: türk ceza kanunu

kanun maddesi: madde 51 - hapis cezasının ertelenmesi

kanun: (1) işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin; a) daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, b) suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir. (2) cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. koşulun yerine getirilmesi halinde, infaz hâkimi kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir. (3) cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz. (4) denetim süresi içinde; a) bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine, b) bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına, c) onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine, mahkemece karar verilebilir. (5) mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek infaz hâkimine verir. (6) mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir. (7) hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir. (8) denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.

kanun türü: türk medeni kanunu

kanun maddesi: madde 436 - i. genel olarak

kanun: koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere, hukuk usulü muhakemeleri kanununa tâbidir: 1. karar verilirken ilgilinin bunun sebepleri hakkında bilgilendirilmesi ve karara karşı denetim makamına itiraz edebileceğine yazılı olarak dikkatinin çekilmesi zorunludur. 2. bir kuruma yerleştirilen kişiye, alıkonulma kararına veya kurumdan çıkarılma isteminin reddine karşı en geç on gün içinde denetim makamına itiraz edebileceği derhal yazılı olarak bildirilir. 3. mahkeme kararını gerektiren her istem, gecikmeksizin yetkili hâkime ulaştırılır. 4. yerleştirme kararı veren vesayet makamı veya hâkim durumun özelliklerine göre bu istemin görüşülmesini erteleyebilir. 5. akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalığı olanlar hakkında, ancak resmî sağlık kurulu raporu alındıktan sonra karar verilebilir. vesayet makamının daha önceden bilirkişiye başvurmuş olması hâlinde denetim makamı bundan vazgeçebilir.

kanun türü: ceza muhakemesi kanunu

kanun maddesi: madde 109 - adlî kontrol

kanun: (1) bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir. (2) kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde de, adlî kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir. (3) adlî kontrol, şüphelinin aşağıda gösterilen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir: a) yurt dışına çıkamamak. b) hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak. c) hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak. d) her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek. e) özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek. f) şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak. g) silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek. h) cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak. i) aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek. j) konutunu terk etmemek. k) belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek. l) belirlenen yer veya bölgelere gitmemek. (4) maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir. hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, uyap kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de adlî kontrol kararı verebilir. (5) hâkim veya cumhuriyet savcısı (d) bendinde belirtilen yükümlülüğün uygulamasında şüphelinin meslekî uğraşılarında araç kullanmasına sürekli veya geçici olarak izin verebilir. (6) adlî kontrol altında geçen süre, şahsî hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemez. bu hüküm, maddenin üçüncü fıkrasının (e) ve (j) bentlerinde belirtilen hallerde uygulanmaz. ancak, (j) bendinde belirtilen konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır. (7) kanunlarda öngörülen tutukluluk sürelerinin dolması nedeniyle salıverilenler hakkında adlî kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir.

kanun türü: ceza muhakemesi kanunu

kanun maddesi: madde 112 - tedbirlere uymama

kanun: (1) adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir. hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, uyap kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de tutuklama kararı verebilir. (2) birinci fıkra hükmü, azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali hâlinde de uygulanabilir. ancak, bu durumda tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamaz.