halkHukuk: herkes için hak,
herkes için hukuk, her zaman adalet

S
Sen
Velayetim annemdeyken annem beni terk etti bana bakmadı. Yıllardır annemi görmedim bundan dolayı anneme dava açabilir miyim?
H
Hukuk Asistanı

Annenizin sizi terk etmesi ve yıllardır görüşmemeniz durumunda annenize karşı dava açma hakkınız bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerine göre, velayetin anneye verilmesi durumunda annenin çocuğa bakma yükümlülüğü bulunmaktadır.

Türk Medeni Kanunu'nun 337. maddesine göre, ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir. Dolayısıyla, velayetin annede olması durumunda annenin çocuğa bakma ve ilgilenme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Ancak, annenin sizi terk etmesi ve yıllardır görüşmemeniz durumunda, annenin velayet hakkını kötüye kullanması söz konusu olabilir. Bu durumda, Türk Medeni Kanunu'nun 286. maddesi gereği soybağının reddi davası açabilirsiniz. Soybağının reddi davası, babalık karinesini çürütmek amacıyla ana ve çocuğa karşı açılır.

Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 303. maddesine göre babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Dolayısıyla, annenizin sizi terk etmesi ve bakmaması durumunda, babalık davası açarak annenin velayet hakkının gözden geçirilmesini talep edebilirsiniz.

Sonuç olarak, annenizin sizi terk etmesi ve yıllardır görüşmemeniz durumunda annenize karşı soybağının reddi davası açabilir ve velayetin yeniden düzenlenmesi için mahkemeden yardım talep edebilirsiniz.

Net Cevap: Annenize karşı soybağının reddi davası açabilir ve velayetin yeniden düzenlenmesi için mahkemeden yardım talep edebilirsiniz.

İlgili Kanun Maddeleri: TMK 286. - TMK 303. - TMK 337.

İlgili Kanun Maddeleri:

kanun türü: türk medeni kanunu

kanun maddesi: madde 337 - iii. ana ve baba evli değilse

kanun: ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir.

kanun türü: türk medeni kanunu

kanun maddesi: madde 291 - d. diğer ilgililerin dava hakkı

kanun: dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir. ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl, (…) (*) içinde soybağının reddi davasını açar. (*) kocanın açacağı soybağının reddi davasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. _____________________________ (*) bu fıkrada yer alan “...her hâlde doğumdan başlayarak beş yıl...” ibaresi, 10/12/2013 tarihli ve 28847 sayılı resmi gazete’de yayımlanan anayasa mahkemesi’nin 10/10/2013 tarihli ve e.: 2013/62, k.: 2013/115 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

kanun türü: türk medeni kanunu

kanun maddesi: madde 286 - i. dava hakkı

kanun: koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. bu dava ana ve çocuğa karşı açılır. çocuk da dava hakkına sahiptir. bu dava ana ve kocaya karşı açılır.

kanun türü: türk medeni kanunu

kanun maddesi: madde 303 - iii. hak düşürücü süreler

kanun: babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. (iptal ikinci fıkra: anayasa mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve e.: 2010/71, k.: 2011/143 sayılı kararı ile.) (*) çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir. (**) _______________________ (*) bu karar resmi gazete’de yayımlandığı 7/2/2012 tarihinden başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmiştir. (**) bu fıkra; anayasa mahkemesi’nin 15/3/2012 tarihli ve e.: 2011/116, k.: 2012/39 sayılı kararı ile “çocuk” yönünden iptal edilmiş olup, kararın resmi gazete’de yayımlandığı 21/7/2012 tarihinden başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır.