halkHukuk: herkes için hak,
herkes için hukuk, her zaman adalet

S
Sen
Değerli meslektaşlarım; Vadesi 2018 olan 29.500 USD bir kambiyo senedine dayanarak müvekkilin önceki vekili tarafından "fiili ödeme gününde türk lirasına çevrilmek üzere" gibi herhangi bir kayıt taşımayan, direkt olarak takibin açıldığı gündeki USD/TL karşılığı olarak açılmış bir icra takibinin akabinde karşı taraf süreci uzatmak için gerekli teminatı yatırarak senede karşı menfi tespit davası açmış, dava reddedilmiş, şimdilerde henüz temyiz aşamasındadır. Müvekkil bu süreçte TL'nin USD karşısındaki vaziyetinden dolayı haliyle 10 kata yakın zarar etmiş, parası erimiştir. Müvekkil takibin fiili ödeme gününde çevrilmek üzere başlatılmasını talep etmesine karşın önceki avukat, yabancı para ile icra takibi yapmanın yasak olduğunu gerekçe göstererek direkt olarak TL üzerinden açmış görünmektedir. Hal böyleyken bu durumda ortaya çıkan büyük zararın giderilebilmesi için sizce bir yol var mıdır? Takip tarihinde 29.500-USD = 191.015-TL'ye karşılık gelmekteyken bugün yaklaşık 29.500-USD = 944.000-TL dolayındadır. Sizce bu hususta ne yapılabilir?
H
Hukuk Asistanı

Mevcut durumda, müvekkilinizin vadesi 2018 olan 29.500 USD kambiyo senedine dayalı icra takibi sürecinde yaşadığı TL'nin USD karşısındaki değer kaybından dolayı zarar etmesi durumu dikkate alınmalıdır. Önceki avukatın yabancı para ile icra takibi yapmanın yasak olduğu gerekçesiyle direkt olarak TL üzerinden takibin başlatılması, müvekkilinizin zarar etmesine sebep olmuştur.

İlgili olarak, İcra ve İflas Kanunu'nun 42. maddesi gereği, bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair cebri icralar takip talebiyle başlar ve haciz yoluyla veya rehnin paraya çevrilmesi yoluyla veya iflas suretiyle gerçekleştirilir. Ancak, takip talebinde bulunanın talebine uygun bir şekilde yabancı para üzerinden icra takibi yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu'nun 364. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen ve miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Dolayısıyla, müvekkilinizin temyiz sürecinde yaşadığı zararın giderilmesi için temyiz yoluna başvurabilir ve kararın yeniden değerlendirilmesini talep edebilir.

Sonuç olarak, müvekkilinizin TL'nin USD karşısındaki değer kaybından dolayı yaşadığı zararın giderilmesi için temyiz yoluna başvurarak kararın yeniden değerlendirilmesini talep edebilirsiniz. Ancak, bu süreçte dikkate alınması gereken hususlar ve izlenecek yol konusunda detaylı bir hukuki danışmanlık almanız faydalı olacaktır.

Net Cevap: Temyiz yoluna başvurarak kararın yeniden değerlendirilmesini talep edebilirsiniz.

İlgili Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 42. ve 364. maddeleri.

İlgili Kanun Maddeleri:

kanun türü: icra ve iflas kanunu

kanun maddesi: madde 42 - para borcu ve teminat için takip

kanun: bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan cebri icralar takip talebiyle başlar ve haciz yoliyle veya rehnin paraya çevrilmesi yahut iflâs suretiyle cereyan eder. (ek fıkra: 2/7/2012-6352/8 md.) yabancı devlet aleyhine ilamsız takip yoluna başvurulamaz. (ek fıkra: 15/8/2017-khk-694/8 md.; aynen kabul: 1/2/2018-7078/8 md.) idari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz.

kanun türü: icra ve iflas kanunu

kanun maddesi: madde geçici 16 - (ek:20/2/2019-7165/3 md.)

kanun: 2/12/2016 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen nihai kararlar bakımından 364 üncü maddenin birinci fıkrasında düzenlenen temyiz yoluna başvurma sınırı, kırk bin türk lirası olarak uygulanır.

kanun türü: icra ve iflas kanunu

kanun maddesi: madde 364 - temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi

kanun: bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen ve miktar veya değeri kırk bin türk lirasını geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. yukarıda belirtilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurma ve incelemesi hukuk usulü muhakemeleri kanunu hükümlerine göre yapılır. bu durumda da 363 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır. temyiz yoluna başvurma, satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. ____________________________________________________________ (*) bu madde başlığı “temyiz:“ iken, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı kanunun 25 inci maddesiyle metne işlendiği "temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi" olarak değiştirilmiştir. (**) 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı kanunun 4 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “onbin lirayı” ibaresi “kırk bin türk lirasını” şeklinde değiştirilmiştir. not: bölge adliye (istinaf) mahkemeleri'nin kurulup çalışmaya başlamasıyla, bu madde yukarıdaki şekilde yürürlüğe girmiştir. maddenin önceki şekli ise şu şekildeydi: bu kanuna göre temyiz edilen takip hukukuna müteallik kararlarla icra mahkemelerinin cezaya mütaallik hükümleri teşkil edecek (yargıtay icra ve iflâs dairesi*)nde tetkik edilir. takip hukukuna mütaallik temyiz, hukuk usulü muhakemeleri kanunundaki şartlar dairesinde yapılır. temyiz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz. icranın devamı için lüzumlu evrak alıkonarak bunların birer sureti yargıtayca gönderilecek dosyaya konur

kanun türü: icra ve iflas kanunu

kanun maddesi: madde 363 - istinaf yoluna başvurma ve incelenmesi

kanun: icra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı,  satışın  durdurulması,  satış  ilânının  iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin türk lirasını (**) geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. istinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gündür. icra mahkemesi kararları aleyhine işlemleri uzatmak gibi kötüniyetle istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılırsa hukuk usulü muhakemeleri kanununun 422 nci maddesi hükmü uygulanır. kesin bir karara karşı kötüniyetle istinaf yoluna başvuranlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. icranın devamı için gereken evrak alıkonularak bunların birer örneği bölge adliye mahkemesine gönderilecek dosyaya konulur. ________________________________________________________________________ (*) 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı kanunun 24 üncü maddesiyle, 362 inci maddeden sonra gelen bölüm başlığı “son maddeler” iken, "kanun yollarina başvurma ve son maddeler" şeklinde; 363 üncü maddenin başlığı ise “temyizi kabil kararlar, kötü niyetle temyiz halinde yapılacak işlem:” iken, "istinaf yoluna başvurma ve incelenmesi:" şekilnde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. (**) 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı kanunun 3 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “bin lirayı” ibaresi “yedi bin türk lirasını” şeklinde değiştirilmiştir. not: bölge adliye (istinaf) mahkemeleri'nin kurulup çalışmaya başlamasıyla, bu madde yukarıdaki şekilde yürürlüğe girmiştir. maddenin önceki şekli ise şu şekildeydi:  icra mahkemesinin vereceği kararlardan; 1. ilamın icrasının geri bırakılması hakkında vukubulan talebin kabul veya reddine ve paradan gayrı ilamların infazı suretine veya 40.ıncı maddeye göre icranın iadesi talebinin kabul veya reddine; 2. göreve ve yetkisizliğe; 3. ödeme veya tahliye emirlerine veya bunların tebliğ şekline ve 71 inci maddeye müsteniden takibin iptâli veya taliki talebinin ret veya kabulüne; 4. gerek bu kanuna ve gerek diğer kanun hükümlerine dayanarak bir malın haczi caiz olup olmadığına; 5. maaş ve ücretlerin haczinde miktara veya bunun artırılması veya eksiltilmesi taleplerine; 6. üçüncü şahıslardaki mal ve alacağın haczinden doğan ihtilaflara; 7. istihkak davalarına ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarına; 8. iştirak taleplerinin ret veya kabulüne; 9. taşınır ve taşınmaz malların ihale kararlarının feshine veya fesih talebinin reddine; 10. sıraya dair şikayet ve itirazın ret veya kabulüne; 11. ihtiyati haciz kararlarının kalkıp kalkmadığına; 12. ...(4949 s. k. m. 103 ile yürürlükten kaldırılmıştır). 13. fevkalade mühlet talebinin ret veya kabulüne; 14. fevkalade mühletin uzatılması talebinin ret veya kabulüne; 15. 356 ncı madde mucibince maaş ve mallardan tazmin suretiyle yapılacak tahsilat hakkında vukubulan şikayetlerin ret veya kabulüne; 16. yedieminden tazminat hakkındaki taleplerin ret veya kabulüne; 17. 223 ncü maddenin ikinci fıkrasının ikinci bendine göre iflâsı idare edenlerin ücretleriyle masrafları da dahil olmak üzere hesap pusulalarının tasdikine; 18. takip tarihinden sonra işleyen faiz, masraf ve sair alacak kalemlerinin hesabına dair şikayetlerin kabul veya reddine; ilişkin kararlarla bu kanunda temyiz kabiliyeti kabul edilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren ong ün içinde temyiz edilebilir. şu kadar ki, 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerde takip konusu alacakta ihtilaflı kalan değer veya miktarın; 4, 6, 7, 8, 9, 11, 15, 16 ve 17 nci bentlerde icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin; 10 uncu bentte sırası itiraza uğrayan alacağın tutarının ve 18 inci bentte de yanlışlığı öne sürülen alacak miktarının ........* geçmesi şarttır. icra kararlarının, muameleleri uzatmak gibi kötü niyetle temyiz edildiği anlaşılırsa hukuk usulü muhakemeleri kanununun 422 nci maddesi hükmü uygulanır. temyizi kabil olmayan bir kararı kötü niyetle temyiz edenler hakkında dahi bu fıkra hükmü tatbik olunur. * 4949 s. k. mad. 102 ile getirilen «ek madde 1»: uyarınca 2010 yılı için parasal sınır 4110 tl.;  2011 yıl için ise 4420 tl.dir.